top of page

Şefkat: Acının Panzehiri ve Bireysel Gelişimin Anahtarı


kumda çizilmiş ve deniz tarafından silinen kalp

Şefkat önce acıya karşı farkındalık ve duyarlılık, sonra da acıyı gidermeye yönelik eyleme geçme niyet, güç ve bilgeliğini içeren duygusal ve düşünsel bileşenlerden oluşan motivasyonel bir süreçtir. Yani şefkat bir duygu değildir, hem duygular hem de düşüncesel unsurlar içeren bir süreçtir. Her şeyden önce bir niyetle başlar: Daha az acı çekmek ve çektirmek niyeti.


Şefkat kavramı pek çoğumuz için kafa karışıklığı yaratabilir. Şefkat bir duygu mudur, ya da acımak şefkat midir? Şefkatli olmak yumuşaklık ya da zayıflık mıdır? Şefkat sadece belirli rol ve durumlara ait bir kavram mıdır? Başkalarına olan şefkati geliştirmek neden ve nasıl mutluluk, huzur ve iyi oluşuma iyi gelecek? Ya da neden başkalarına karşı daha özenliyken kendime karşı bu kadar acımasızım?


Yukarıdaki şefkat nedir tanımı, 8 haftalık Şefkatli Zihin programı (The Compassionate Mind Training – CMT) isimli kanıta dayalı bilimsel bir psikoterapi yöntemi olan Şefkat Odaklı Terapi (Compassion Focused Therapy – CFT) yönteminin gruba uyarlanmış psikoeğitim versiyonundan alınmıştır.  Klinik Psikolog Prof. Paul Gilbert tarafından geliştirilen Şefkat Odaklı Terapi (Compassion Focused Therapy – CFT) kanıta dayalı bir psikoterapi yöntemi olup bilişsel davranışçı terapi yaklaşımının yanı sıra başka akımlardan da esinlenmiştir.


Gilbert şefkatin üç boyutu olduğunu söyler:

  • Benden başkalarına sunulan şefkat – Öz’den diğerlerine

  • Başkalarından bana sunulan şefkati kabul etmek – Diğerlerinden Öz’e

  • Kendi kendime sunduğum şefkat – Öz şefkat

Şefkat bir duygu değil kompleks bir motivasyonel süreçtir.  Şefkat insanın doğasında vardır ve psikobiyolojik olarak şefkat almak ve göstermeye programlıyızdır.


Modern araştırmalar gösteriyor ki şefkat türümüzün genetik temelinde vardır ve doğumdan hayatın sonuna kadar beyinlerimizi, sosyal ilişkilerimizi ve değer sistemlerimizi şekillendirmek üzerinde etkilidir. Bu bireysel ve sosyal süreçleri ne kadar iyi anlarsak zihnimizde nasıl farklı kalıpların oluştuğunu ve bu kalıpların duygu dünyamızdaki etkilerini de o kadar iyi anlayabiliriz. Bu bilgi ve içgörüyü kendimiz için daha iyi seçimler yapmak, daha az acı çekmek, daha doyumlu hayatlar yaşamak, geride durmak yerine potansiyelimizin tamamını gerçekleştirmek için kullanabiliriz. Şefkatli bir benlik geliştirmek, kendinize ve başkalarına şefkat dili ile konuşabilmek ve davranabilmek, işler zorlaştığında şefkat alma ve verme kapasitesine sahip olmak geliştirilebilir iyi bir yaşam becerisidir ve her beceri gibi doğru bilgi ve metodla öğrenilebilir.

Binlerce yıldır şefkat acıların panzehiri olarak görülmüş, pek çok felsefi yaklaşım şefkat göstermeyi önemli bir insanlık unsuru olarak anlatmıştır. Son yıllardaki bilimsel araştırmalar da şefkat kapasitemizin geliştiğinde bedenlerimizde ve zihnimizde şefkat süreçlerinin nasıl çalıştığını ve zorlu hayat olayları için sağaltım içeren cesaret ve bilgelik kaynağını şefkatli bir tavırda bulabileceğimizi ortaya çıkardı.

Şefkat ve Üçüncü Dalga Bilişsel Davranışçı Terapiler


Bilişsel Davranışçı Terapiler olumsuz düşünce şemalarını değiştirerek kişide duygu ve davranış değişikliği yapmayı hedefler. Bu anlamda şefkat odaklı yaklaşımlar da olumsuz düşünce kalıplarının değişmesi, bunun için de bilişsel ve duygusal süreçler hakkında içgörü kazanılmasını ve şefkat becerileri, yani acıyı azaltmaya yönelik yeni düşünce ve davranış seçenekleri yaratmak üzerinde durur.

Evrimsel ve sosyal psikoloji alanlarından da beslenen Şefkat Odaklı Bilişsel Davranışçı Terapi ekolü 40 yılı aşkın süredir klinik psikoloji alanında çalışan Gilbert tarafından özellikle depresif ruh hali, utanç ve özeleştiri konularına odaklanarak kuramlaştırılmıştır.


8 haftalık Şefkatli Zihin programı ise bu terapi ekolünün genel yaşam grubuna uyarlanmış psikoeğitim versiyonu olup küçük yaşantı grupları halinde birbirimize ve kendimize karşı şefkat kapasitesi geliştirmemize alan açan 8 haftalık bir protokoldür. Şefkat Odaklı Terapi modelinin teorisi ve pratiklerini kullanarak içgörü ve beceri kazandırmayı hedefler. Mindfulness yani farkındalık becerileri ile şefkat, yani acıyı azaltmaya yönelik tavrı içeren bir müdahaledir.


Mindfulness ve Şefkat birbirini destekleyen yaklaşımlardır.  Mindfulness hızla tepki vermemize sebep olan tekrarlayan düşünce kalıplarımızı farketmemizi ve tepkilerimizi kontrol altına almamızı sağlar. Durmamıza, durumun daha net bir resmini görmemize ve olaylara daha ustalıkla karşılık vermemize yardımcı olur. Şefkat ise yaşadığımız zorlanma ve sıkıntılarda kendimize ve çevremize karşı daha destekleyici ve yapıcı bir tutum benimsememize, olumlu bir iç ses geliştirmemize yardımcı olur. 

bottom of page